Evlilikten Sonra Kalan Miras’a Eş Ortak Olabilir Mi?
Hayatımızın belirli dönemlerinde hepimizin kafasında o klasik soru vardır: “Miras kalırsa kim ne alacak?” Belki de bunu düşünürken, kendimizi bir yanda yalnızca bu dünyadaki son anımızı hayal ederken buluruz, diğer yanda ise komik bir şekilde eşimizle ne kadar paylaşacağımızı hesaplarız. Yani, evlilikten sonra kalan mirasa eş ortak olabilir mi? Hadi, biraz eğlenerek bu konuya bakalım.
Miras: Eşin Payı Yoksa, Kimseye Pay Verme
İzmir’de bir akşam yemeği sonrası, arkadaş grubumla muhabbet ediyorum. Birden aklıma takılıyor ve içimden geçenleri gülerek dile getiriyorum:
“Düşünsene, evlendik, ömür boyu beraber yaşadık, birlikte zaman harcadık… Ama bir gün miras kaldığında, karım bana ne pay verecek?”
Her zamanki gibi arkadaşlarım hemen cevabı yapıştırıyor:
“Tabii ki senin payını verecek! Evlilik, paylaşma sanatı değil mi?”
“Benim payım, senin payın… Bir de bizim payımız!” diyorum. Ama hemen ardından ekliyorum: “Tabii, bir de küçük bir ‘senin payını alırım, benim payım olacak’ meselesi var.”
Miras meselesi aslında düşündüğümüzde biraz karmaşık. Türkiye’de miras hukukuna göre, eşin mirasa ortak olma durumu, ölen kişinin mirası üzerinde önemli bir rol oynar. Bu durumda eşin mirasta nasıl bir pay alacağı, yasal haklar ve mal rejimi gibi faktörlere dayanır. Kısacası, bir eşin ölen kişinin mirasına ortak olup olamayacağı, bir dizi hukuki kurala bağlıdır.
Evliyseniz, Haklarınızı Bilmiyorsanız: Gözünüzü Açın
Bir yanda mizah yaparken, diğer yanda şunu kabul edelim: Evlilikten sonra kalan mirasa eşin ortak olma durumu genellikle mirasın düzenine ve evlilik sözleşmesindeki anlaşmalara bağlıdır. Yani, eğer yasal olarak “edinilmiş mallara katılma” rejimiyle evlendiyseniz, eşinizin hakkı bir hayli yüksek olacaktır.
Ancak, “mal ayrılığı” sözleşmesi ile evlendiyseniz, her şeyin farklı bir boyutu var. Eşinizin, ölen kişinin mirasında sadece kendine ait olan kısmı alma hakkı vardır. Bu, tam olarak şöyle: Eğer hayat arkadaşı sadece miras bırakmışsa, o zaman eşin payı belki de pek de büyük olmayacak.
“Beni niye mi düşünüyorsun? Evliyim ya, her şeyi paylaşıyoruz,” diyor arkadaşım.
“Evet ama her şeyde olduğu gibi mirasta da denklemler değişir,” diyerek başlıyorum kendi iç yolculuğuma.
Evliliğin Getirdiği Çatışmalar ve Miras: Birlikte Değil, Ama Eşinizle Bile Paylaşılabilir
İç sesim devreye giriyor: “Hayır, evliliğin ilk yıllarını düşünme! Evet, birlikte bir hayat kurduk ama bu hayat mirasla biter mi?” İşte, burada devreye evliliklerin getirdiği ilginç çatışmalar giriyor. Miras söz konusu olduğunda, ne yazık ki aşkın ve beraberliğin sınırları biraz daralabiliyor.
Bir düşünün, bir kişi vefat etti ve geriye önemli bir miras bıraktı. Eşinizin mirasta alacağı pay, yasal olarak belirlenen orana dayanır. Fakat bu durumda, eşinizle çok samimi bir ilişkiniz olsa bile, bu meselelerin biraz daha komplike hâle gelmesi an meselesi. Mirasla ilgili her türlü durumu düşünüp, sağlıklı bir paylaşım yapabilmek için doğru hukuki zemin ve sağlam bir anlaşma gerekir.
Mirası Paylaşırken Kimseyi Kırma, Ama Mirası Da Kırma!
Yine de bu meseleyi hepimiz farklı şekillerde ele alıyoruz. İzmir’in keyifli sokaklarında yürürken, insanlar arasındaki ilişkiyi, dostluğu ve özellikle eşlerin birbirine duyduğu güveni daha fazla ön plana koymak gerek.
Mesela, bir gün kafede otururken karımla miras konusunda ciddi bir konuşma yapmam gerekecekse, belki de bu konuşma daha farklı bir şekil almalı. Ben ona şunu söyleyeceğim:
“Yani, ben de belki sana o kadar değer vermeliyim, ama miras meselelerinde ne yapacağız?”
“E, ben de sana değer veriyorum! Ama… ben daha fazla mı alırım?” diyerek gülüyor.
İşte tam bu noktada, hayatın karmaşıklığı ve evlilikten sonra kalan mirasa eşin ortak olup olamayacağı sorusu biraz daha anlaşılır oluyor. Kim bilir, belki de iki tarafın birbirini ne kadar sevdiği, paylaşılan anların büyüklüğü ve elbette, o mülkün nasıl paylaşıldığı tamamen kişisel ve karşılıklı bir mesele halini alacaktır.
Sonuç: Evlilikten Sonra Kalan Miras’a Eş Ortak Olabilir Mi?
Evet, sonuç olarak, evlilikten sonra kalan mirasa eşin ortak olma durumu, esasen yasal haklara, mal rejimine ve özellikle de evliliğin nasıl bir zeminde kurulduğuna dayanır. Her şeyin bir kuralı vardır, ancak bazen o kuralların dışında bir şeyler yapmak da mümkündür. Eğer sağlam bir ilişki ve hukuki temele dayanıyorsanız, evet, belki de mirası paylaşırsınız. Ama her şeyin bir dengesi olduğunu unutmamak gerek.
Ve unutmadan, hayatın bir başka komik yanı da şu: “Miras olayını düşünüyorsak, belki de önce ne zaman ölmemiz gerektiğine karar vermeliyiz!”